me before you

türkçeye "senden önce ben" adıyla çevrilen jojo moyes'in etkileyici kitabı. filmi de haziranda vizyondaymış. link

sınav dönemi okunmaması gereken kitaplar listemde bir numaradadır.gerçekleşmeyeceğini içten içe bildiğin halde umutsuzca mutlu son hayal ediyorsun.okurken peçetelerinizi mutlaka yanınızda bulundurun.

başrollerinde emilia clarke ve sam claflin'in bulunduğu, thea sharrock yönetmenliğindeki 2016 yapımı film. türü dram, romantik. kitabını 'öylesine' bir yıl kadar önce okumuştum. dün kitaptan nasıl uyarlandığını merak ederek filmi de izledim. tabii ki birçok ayrıntı kaçmış her kitap-film ilişkisindeki gibi. fakat oyuncular harikaydı. kitabı okurken nasıl hayal ettiysem öyleydi bayağı, mutlu oldum biraz. ayrıca emilia clarke, gönlümün aktrisisin be kadın, bir buçuk metre boyunla. fragman

sol tarafta görünce bile heyecanlandım. nedendir bilinmez daha kitabını okumadan sadece trailerini izleyince gözlerim dolmuştu. sonra koşa kosa kitabını aldım. bir kez daha okumaya kıyamadım kitabı. 6 ay boyunca beklediğim filme tatil dolayısıyla gidememem ise oldukça üzmüştür. "bazen sabahları uyanmak istememin tek nedeni sen oluyorsun clark"

kitabı sarmadı o kadar kalın okuycak kadar kaliteli değildi bana göre. bu tarz filmleri de sevmem genelde ama hiç sıkmadı hatta eğlendirdi başroller çok güzeldi. izlenir bence.

kitabını sevmiştim ama film derinlemesine etkilemedi,kamera açıları berbattı

kitabında ağladım.filmini izledim yine ağladım.devam kitabını okumaya cesaretim olduğunda onuda alıp okurum.

"bilgi güçtür clark"

yapmayın, ağlarım...

kitabını daha çok sevmiştim. sanırım filmin fazla yüzeysel oluşundan kaynaklı ama kesinlikle kötü diyemem. başarılı film, kadrosu da oldukça iyi. sam claflin harbi yakışıklı eleman. izlemek isteyenlere öneririm.

sevdiğim bi insanla ayrı evlerde aynı anda başlayıp birlikte izlemiş gibi sevindiğimiz filmdi. güzeldi hoştu.. edit: şimdi konuşmuyoruz o ayrı mesele

filmini yeni izledim. gayet güzel bir film. sevgilisiyle film izlemek isteyenler için harika. ben sevgilisiz de denedim oldu.

bir 'can dostum' havasında. konu o kadar benziyor ki tek fark romantizm işin içinde ve sonu bence kötü bitiyor bunda. çok çok güzel diyemem ama çok da kotuleyemem. orta halli yani. ama emilla clarke'i sevdiğim için izlemistim. kaşları çok dikkat dağıtıyor 😂😂 ama güzeldi yaaa ne biliim aglamali falan. sonuç olarak çok toparlayamadim ama neyse zaman kaybı dedirtmeyecegini düşünüyorum

sonunu pek beğenemedim ama güzel tavsiye edilebilir

kitabını bitirdikten sonra şöyle bi kaç gün kendime gelememistim. dedim ki kesinlikle film i yapılmalı ki yapıldı da. filmi kitaptakiyle ayni ne fazla ne az. mükemmel bir kitap okuyun ve filmi de izleyin

ne acılar bunlaaaar. çok duygusallıydı bir hafta kendime gelemem

i̇yi kötü biraz duygusallaştım. hint yapımı guzaarish'i daha çok beğenmiştim ama. o çok daha etkileyiciydi bu filmi sevenler onu da izlesin derim. yalnız bu filmde 2 şey dikkatimi çekti. sinirimi bozdu. mutlu etti. tuhaf geldi. i̇kisini de benden almış gibiler. biri sahil sahnesi - adam felçli olduğu için benim hayalimden biraz eksik-, biri de "bana güzel bi şeyler anlat" repliğiydi. bilen bilir, zor zamanlarımda böyle darlarım ben yakınlarımı. he ayrıca 3. sinirimi bozan şey de, sam claflin denen allahın cezası tatlı şeydi. hadi o burun yüz hatlarını falan geçtik. bakışları mimikleri aşşırı karizmatik. ve o gamze niye, öyle güzel gülmek niye? bu detaylar hafızadan kolay silinmiyor sam. i̇nşallah bida görmem seni.

baş rolünde emilia clarke ve sam claflin oynadığı -bence- mükemmel olan film. bugün 3.kez izlemek için açtım ama sonunu izlemeden kapatmak istedim. her izlediğimde “keşke sonu öyle bitmese” diyorum, sonra da “ama böyle bitmeseydi belki de bu kadar sevmezdin” diyip kendime muzipçe akıl oyunları yapıyorum..

ağlamak için izlediğim filmlerden.. normalde belki ağlanmayabilir fakat benim amacım zaten başından belliydi (: bu bir yana allahımmm emilia clark ne kadar tatliş, sevimli, güzel bi’ kadınsın ya. ayrıca kıyafetlerine de bayıldım şahsen. sırf şato için bile izlenebilir bi’ filmdi diyorum ve bitiriyorum..

Az önce izlemeyi bitirdim, kalbim çok kırık. Will kesinlikle haksız değildi ama bu şekilde de olmasındı bee. Neyse bölüm sonu şarkısını koyayım bari azıcık hüzünleneyim: not today imagine dragons

Devam kitabını her gün okuyacağım diyerek okumaya bir türlü başlamadığım güzelim kitap. Öyle aşk/romantizm içeren kitapları sevmem diyerek okumayacaktım ama iyiki okumuşum, kalitesiz bir aşk romanı beklerken duygusuyla ciğerimizi parçalamış kitaptır.

Benden öcne sen (bkz: tabi lan manyak mısın)

sırf başroldeki adam için izlemiştim bir de bebek khaleesi'm için. sonuç; çok da beğenmedim. adamı çok beğendim orası ayrı da. lan bi kere de yakışıklı ve zengin olmayan bi karakterle çeksinler filmi. bakalım kızımız ona da, sakat olman umrumda deyiill wiilll, ben senin yüce kalbine vuruldum desin. bak o zaman o aşka inanırım. benim babam da aşık olur o adama!

Film kötü değil ama şahane de değil. --- spoiler --- Kıza çizgili çorapları hediye ettiği sahnede duygusal bi jelibon olmuştum. --- spoiler ---

Benim gibi aşırı duygusal biriyseniz filmi izledikten sonra uzun süre etkisinden çıkamayabilirsiniz. Ağlamak istemiyorum diye diye ağladım, ne gerek vardı kendimi üzmeye sanki hayat mükemmelmiş gibi :(

(bkz: jojo moyes) "Ama esas olan birini sevdiğinizde ondan kopmamak, depresyonu atlatmalarına yardım etmek değil miydi? Hastalıkta ve sağlıkta, her şekilde böyle olmamalı mıydı?"

Ağlayarak kitabını okuduktan sonra birde kitaba uyumlu filmini izlemek ve bşdaha ağlamak.. bizim de arılı çorap alanımız olacak mı?

6 yıl önce kitabını okumuştum. O kadar ağlamıştım ki, en sona geldiğimde mektup kısmı vardı, bir süre o mektup kısmını okuyamamıştım....

gece gece izleyip mahvoldum yine.

İzlediğim zaman bir süre" neden ya neden? " şeklinde sayıklayıp durmuştum

Bal arısı çoraplı kız :( ayy mutlaka izleyin

filmin sonunu öyle kötü bağladılar ki duygusal bi topum diye dolanan ben filmi sinirlenerek kapattım. Ağlamaklı film istemiştim sadece ya sana çok öfkeliyim will

Kitabını önce okuduğum için filminden pek zevk alamadım, çok yüzeysel geldi. Aşk konulu güzel bir kitaptır. Akıcıdır, sıkmaz, öneririm.

Kitabını ağlayarak okumuştum. Filmi ise duyguları , kitap kadar yoğun yansıtamamıştı. Kitabı okurken zihnimde kurduğum betimlemeler, hayal dünyamdaki karakterler daha farklıydı, daha güçlüydü... Tabi şunu da ekleyeyim, ben ergen kitabı ve ergen filmi olduğunu düşünüyorum, Galiba böyle düşünmemin sebebi, kitabını okuyup filmini izlediğimde liseye gidiyor olmam. (bkz: senden önce ben)

Filmi ilk izlediğimde -lisede falandım- hayııırr, olamaaaaaz diye iç çeke çeke ağladığım sahnelere, bu yaşımda bazı kararları biz doğru veremeyiz çünkü bazı güçlü duygular gözü ve mantığı kör eder. Bu yüzden kendine saygısını kaybetmeyen bir adam ve daha güçlü bir kadın olabilme hikâyesini izlemek beni çok mutlu etmişti. içiniz ısınsın 🌸

zaman öldürmelik film. fazla basmakalıp ve hızlı.

Youtube'da rastgele şu şarkının önüme düşmesiyle tekrar izledim. Çok az filmi 2. kez izlerim ve konunun Sam Claflin tatlılığıyla tabi ki alakası yok. Ayrıca filmin ismi gerçekten çok güzel. Aşk konulu bir filme ancak böyle kırılmayı ifade eden bir isim yakışırdı. Gayet yerinde ve anlamlı olmuş. Şurada (#2312388) bahsettiğim replik, o sahil sahnesi, orada ikisi arasında geçen konuşma ve filmin sonundaki Will'in Clark'a bıraktığı mektupta sürekli cesurca yaşa iyi yaşa ben yokum ama benim yerime de yaşa öğütleri yine sinirlerimi bozdu. Kalan olmak her zaman daha zor galiba. Guzaarish, aashiqui 2 ve me before you üçü de benzer konseptli filmler. Kadın adamı öyle bir hayata ikna edemiyor. Adam ikinci bir ihtimalin varlığına inanmıyor. Ona da kızamıyorsun gerçi. Bazı durumlarda iyi bir seçenek olmuyormuş demek ki gerçekten. Bu filmi bir daha izlemeyeceğim.

Bir sen bir ben bir de bebek

Netflix'e gelmiş... Az önce tekrar izleyip bir güzel ağladım. Sınavdan sonra iyi geldi. Yarınki sınava da şiş gözlerle gitmeyi planlıyorum. Aşırı duygusal film 50 kere izlesem yine bıkmam...

lisede romanını okuduğumda, aşkın da yetemediği için sinirimden ağlamıştım. haftalarca sevmesine rağmen verdiği kararı kendi içimde mantıklı bir şekilde konumlandırmaya çalışıyordum, çünkü küçüktüm aşk her şeye yeter sanıyordum. finaliyle beni derinden sarsmıştı, ötenazi kavramıyla ilk kez bu kitapla karşılaşmıştım, bireyin ölüm kararına bile saygı duyulması gibi hisler açıkçası olduğum yaşa göre kabul etmesi zor şeylerdi velhasıl ergendim. filmine gelince az önce izledim netflix'e gelmiş görmüşken izleyeyim dedim kitap kadar etkilemeyeceğini, sonunu bildiğim için filmden uzak duruyordum. lou'nun adım sayarak işe eve gitmesi, labirentte dolaşma ve akabinde lou'nun travmasını anlatması vs detaylar filmde yoktu ve açıkçası gözüm aradı hatırlamadığım da birkaç sahnesi daha vardır muhakkak. film biraz daha yüzeysel kalmış romana göre e zaten roman epey kalın olduğu için de normal sahnelerin olmayışı. yaklaşık 8 yıl sonra denk gelmeme rağmen yine aynı sahnelerde gözlerim doldu aynı hisler içinde değildim bu sefer william'ı anlayan biri olarak izledim. yıllarca unutamadığım ve çok değerli repliği de bırakıp kaçayım. --- spoiler --- bazen sabahları uyanmak istememin tek nedeni sen oluyorsun. --- spoiler ---